O İYİ BİR İNSAN AMA PASİF BİR YÖNETİCİ

 

Malum!Bizim toplum; mülâyim,etliye sütlüye karışmayan,herhangi bir konu hakkında fikri olmayan,karşı çıkmayan insanı iyi insan olarak kabul ediyor.O iyi bir insan, çünkü karışmıyor kendisine, yanlış yapsa bile.

Böyle insanlar hepimizin etrafında var.Hatta bunlar kazara yönetici de olabiliyor.Nasıl mı? Artık bir şekilde.Ya şansı yâver gidiyor ya da birilerinin etkisiyle.

İşte bu karakterler yönetici olunca etrafındaki baskın karakterler için gün doğuyor.Dur demeyi bilmemesi ,çatışmayı öğrenmemesi onu bu baskın karakterlerin elinde oyuncak hâline getirebiliyor.Hatta onun bu hali kötü niyetli insanların elinde kötüye dönüyor.Edilgen olması, kötü niyetli insanlara söz geçirememesi, onların isteklerini yapmasına neden oluyor.

Görüldüğü gibi,pasif iyi insanların yönetici olması onları kötü bir karaktere dönderiyor.Bu sefer bu kişiler kuralları çekindiklerine esnetirken,sıradan vatandaşlara olabildiğince kuralcı oluyorlar.

Yani “zalime merhametli,mazluma ceberrut “ bir nevi şahsına münhasır bir karakter ortaya çıkıyor.

Halbuki yönetici tamamen kuralcıda olmamalıdır.Bazı durumlar vardır,kurallara uyumludur ama vicdana uyumlu değildir.Gerçek bir yönetici burda insiyatif alabilmelidir.

Yani bir yöneticiyi seçerken bakılacak ilk özellik onun iyi bir insan olmasi değildir.Bakılacak ilk yönü, etkin mi ?Tamamen kendi iradesiyle karar alabiliyor ve bunları çekinmeden uygulamaya koyuyor mu ?Budur.Meselâ büyük padişah Fatih Sultan Mehmet o zaman ki halk tarafından sevilmezmiş.Ama ondan 600 yıl sonra bile biz onu büyük bir padişah olarak anıyoruz.Ki gerçekten öyle.

Siyasi arena çatışmacı bir alandır.Zaâfiyeti,fazla naifliği,aşırı duygusallığı kaldırmaz.Kişi iyiyse bunun cennette karşılığını alıcaktır.Ama yönetmeye talipse dirayetli,izzetli ve çatışmaktan korkmamasi gerekir.

Zayıf yöneticilerin arkasına saklanmış sinsî,soyguncu,oyuncu,entrikacı kişilere fırsat vermemek gerekir.Onları siz göremezsiniz.Onlar, saklanırlar boynuna yular geçirdikleri yöneticinin arkasına, onu parlatır da parlatırlar.Reklamlarını yaparlar habire.Kendi bilinmez ama sırtına bindikleri karakter, halkın önündedir.Arkadan derler” yaa bakın bu insan çok iyi,cennetlik adam,buna laf söyleyen kendinde arasın kusuru”.Eee kimsede diyemez kendisi iyi ama binicisi kötü diye.

O sinsi adam sürer de sürer atını,aşılmaz dağları aşar çıkılmaz tepelere çıkar.Sizede tepeden bakar.

Halk olarak uyanık olup bakacağız etrafımıza,nerde var bu kimselerden.

Aklınıza geldi mi hiç kimse?

    ECZ.MANSUR MACİT