"Gazze İçin Hamasetin Ötesinde Düşünmeli Ve Hissetmeliyiz"

Yaşam 03.09.2024 - 11:30, Güncelleme: 03.09.2024 - 11:30 4321 kez okundu.
 

"Gazze İçin Hamasetin Ötesinde Düşünmeli Ve Hissetmeliyiz"

Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Av. Akın Demir, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırıma yönelik açıklamalarda bulundu.
Başkan Demir yaptığı açıklamada, Gazze için hamasetin ötesinde düşünmeli ve hissetmeliyiz’ ifadelerine yer vererek İsrail’e karşı birlik çağrısında bulundu.  “İsrail bu cüreti nereden alıyor?” Yaptığı açıklamada ‘Gazze’de katliamlar hız kesmiyor. Siyonist şebeke arkasına aldığı emperyalist güçlerle küçücük bir kara parçasında direnişi yenemediği için bütün bir halkı topyekün katletmeye çalışıyor’ diyen Demir, “Kuzeyden güneye artık Gazze’nin hiçbir noktasında bombalardan korunmak mümkün değil. Küçük çocukların, annelerin ve yaşayan ne varsa herşeyin bombalarla katledildiğini hepimiz görüyoruz. Bomba şarapnelleri bedenleri delip geçiyor, parçalıyor. Sokaklar ve mahalleler batı emperyalizminin bombalarıyla dümdüz ediliyor. Gazze’de çocuklar sadece şarapnellerle, kurşunlarla ve bombalarla katledilmiyor. Artık Gazze dünyada sağlık literatürüne girecek çocuk kalp krizlerinin en yoğun yaşandığı bir coğrafya. O kadar şiddetli ve sarsıcı bir bombardıman var ki küçücük yürekler bu stresi kaldıramıyor, kalp krizi geçiriyor. Değerli Gümüşhaneliler, soykırım karşısında harekete geçmek için neye inandığımızın bir önemi yok. Hangi partiyi, hangi stk’yı, hangi ideolojiyi savunuyor olursak olalım sadece insan olmak bizi Gazze için harekete geçirmeli. Gazze için hamasetin ötesinde düşünmeli ve hissetmeliyiz. İşte böyle yaptığımızda şu can yakıcı soruyla karşı karşıya kalıyoruz. İsrail bu cüreti nereden alıyor? Siyonizm çepeçevre İslam beldeleriyle sarılıyken gözümüzün içine bakarak bu cürümleri nasıl işliyor? Şöyle düşünelim arkadaşlar, çocuğumuzu boğazlayan bir katil bu işi gözümüzün içine bakarak yapıyor? Nasıl olurda durduramıyoruz?”dedi. “Emperyalistler karşısında katledilmek için sıramızı bekleyemeyiz!” ‘Zalimi durdurmanın en öncelikli adımı ona destek olmaktan, yardım etmekten vazgeçmektir’ vurgusunu yapan Başkan Demir, “Zalimi şu veya bu şekilde destekliyorsak Filistin için ağıtlarımızın, İsrail’e ve ABD’ye kızgınlığımızın hiçbir anlamı yok. Maalesef işte bu çelişkiyi Türkiye 7 Ekim’den bu yana yaşamaya hem de gözlerimizin önünde yaşamaya devam ediyor. Önce ısrarla ve inatla reddedilen siyonistlerle ticaret meselesini kısıtlayan sonrada yasakladığını ilan eden siyasi irade siyonizmin can damarlarından birine hiç dokunmadı: Siyonist katliamcıların uçaklarına, tanklarına yakıt olan petrol sevkiyatı ne dün ne de bugün durmadı, durmuyor. Arkadaşlar lafımızı eğip bükmüyoruz. Kimseden korkmuyoruz, kimseden çekinmiyoruz. Mazlum Gazze’ye bomba yağdıran uçakların, tankların depolarındaki yakıtın en az %40’ı Azerbaycan petrolünden sağlanıyor. Peki bu petrolü kim satıyor? İzmit’te de yatırımı olan Petkim’in ve birçok yatırımın sahibi Azerbaycan devlet şirketi Socar. Bu şirkete Türkiye’de hiçbir yaptırım uygulanmadığı gibi üst düzey bürokratlar tarafından korunmaya, kollanmaya devam ediyor. Peki Socar’ın sattığı petrolü, Azerbaycan petrolünü kim taşıyor? Kıymetli Gümüşhaneliler, itibar suikasti yapmıyoruz, yalan söylemiyoruz. Her araştıran, hakikati arayan kişinin kolayca göreceği gibi bugün Azerbaycan petrolünü Akdenize indiren hat Bakü Tiflis Ceyhan boru hattı. Bu hattan taşınan petrolün en büyük alıcısı ise İsrail. Soruyoruz, siz kimin yanındasınız? Siyonist savaş makinesinin yakıtını sağlarken bir de Filistin hamaseti yapmaktan utanmıyor musunuz? Meydanlarda İsrail’e atıp tutan bakanlara, cumhurbaşkanına ve tüm iktidar ortaklarına soruyoruz? 7 Ekim’den bu yana kıyılan canlar, yok olan mahallelerde sorumluluğunuz yok mu? Dostlar açıkça ilan ediyoruz: Siyonistlerin ortağı onları sessizlikleriyle destekleyen herkestir. Başta satılmış Arap rejimleri olmak üzere ülkesinde hala ABD üsleri olan, hala İsrail’e bir toplu iğne bile gönderen her iktidar bu suçun açıkça ortağıdır, suçludur! Her duyarlı ve vicdanlı insan nerede yaşıyorsa işte bu ortaklığı durdurmakla, durduramıyorsa sessiz kalmamakla sorumludur. Biz de tarih önünde ve Rabbimiz katında sorumluyuz. Siyonizmi ve emperyalizmi beslemenin hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir çıkar, hiçbir ticari yada siyasi kazanım Gazze’de katledilen 5 yaşındaki bir çocuğun kanından daha kıymetli değil. Bunu bildiğimiz için bugün buradayız, tarih bizi de yazarken bu duruma sessiz kalmayanları da yazsın diye haykırıyoruz.Dostlar, Gazze katledilirken ölü numarası yapanlara da sıra gelecek. Zalim, mazlumların yalnızca birini ezerek durmayacak. Hepimizi ezmek isteyecek. Bugün rahat ve güvenli olmamızın tek nedeni bu imtihanda henüz sıranın bize gelmemiş olmasıdır. Kurbanlık koyunlar gibi emperyalistler karşısında katledilmek için sıramızı bekleyemeyiz!” ifadelerini kullandı. ‘İnanan ve vicdanlı insanlar olarak biliyoruz ki mahşeri hesaba katan, adaleti gözeten kaybetmez! Ya şehadetle ya da zaferle ama her türlü kazanç ile sonlanan bir sefere inanmıştır’ ifadelerine yer veren Akın Demir açıklamasına şöyle devam etti, “Emperyalistlere dur demeyen, siyonistleri beslemekten vazgeçmeyen herkese günün birinde hesap soracağız. İktidarın mensuplarının yakalarına yapışıp neden hala bu topraklardan İsrail’e petrol aktığını, neden hala siyonistleri koruyan Kürecik Radar Üssü’nün ve Nusayrat katliamının doğrudan faili ABD’nin üssü olan İncirlik Üssü’nün açık olduğunu soracağız. Nerede denk geliyorsak orada korkmadan, zihnimizde Gazzeli çocukların görüntüsüyle bu cesareti göstereceğiz. Kıymetli arkadaşlar, Gazzeli çocuklar bizim çocuklarımızdır. Gazze’de katledilen anne bizim annemizdir. Soykırımın mağduru herkes bizim öz kardeşlerimizdir. Vatanı, milleti ya da inancı farketmez! Biz mazlumun dini sorulmaz düsturuna inanıyoruz. Mazlumla kol kola olmayı izzet ve şeref addediyoruz. Değerli Gümüşhaneliler, Gazze için salonlar doldurup belgeseller hazırlayan, galalar tertip edip milyonlarca liralık harcama yapanlar bir kereliğine Türkiye’nin İsrail’e petrol sevkiyatını eleştirecek iradeyi gösteremedi. Bu iki yüzlü siyaseti ortaya çıkaran, buna sessiz kalamayan Filistinli öğrencileri ise birer suçlu gibi gözaltına aldılar şimdide sınır dışı etmeye çalışıyorlar. Filistin hamaseti satanlar Filistinli öğrencileri ülkeden atma derdindeler. Neden? Çünkü hakikatin şahitliğini yaptılar, zülfü yâre dokundular. Bu arkadaşlarımız hala gözaltında, hala sınırdışı tehdidiyle karşı karşıya. Buradan idarecilere sesleniyoruz: Eğer bu arkadaşlarımız sınır dışı edilirse Filistin meselesinde sizi kimsenin aklayamayacağı bir kara lekeyi daha alnınıza sürmüş olacaksınız! Vazgeçin! Karar verici konumda olan herkese sesleniyoruz: BOTAŞ çalışanlarına sesleniyoruz, BOTAŞ Genel Müdürüne sesleniyoruz, Botaş’ın patronu Varlık Fonu yöneticilerine sesleniyoruz, Bakanlara, Milletvekillerine sesleniyoruz, Varlık Fonu’nun bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığına ve Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Bakü Tiflis Ceyhan boru hattından bir damla dahi petrol İsrail’e ulaşmaya devam ederse vebali boynunuza olacak. Ast-üst ilişkisi sizi kurtaramayacak, bu sevkiyatın az yada çok parçası olduğunuz sürece soykırım suçunun da parçası olacaksınız! Bu kara lekeyi temizleyin, ahiretinizi kurtarın, tarihe adınızı siyonist ve emperyalistlerin ortağı olarak yazdırmayın. Tarihe adınızı Gazze’yi katleden ve yıkan soykırımcı savaş makinesinin destekçileri olarak yazdırmayın! Dostlar, korkmayalım! Korku duvarlarını aşalım. Nice az toplulukların çokları dize getirdiğini bize Gazze’deki bir avuç direnişçi gösterdi. O halde sayıların bir önemi yok. Hakikatin önemi var. Sadece Gazze için değil dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin ezmeye çalıştığı her mazlum direnişin tohumlarıdır. Biz de bugün hakikati haykıralım, direnişin tohumları olduğumuzu unutmayalım.”  
Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Av. Akın Demir, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırıma yönelik açıklamalarda bulundu.

Başkan Demir yaptığı açıklamada, Gazze için hamasetin ötesinde düşünmeli ve hissetmeliyiz’ ifadelerine yer vererek İsrail’e karşı birlik çağrısında bulundu.

 “İsrail bu cüreti nereden alıyor?”

Yaptığı açıklamada ‘Gazze’de katliamlar hız kesmiyor. Siyonist şebeke arkasına aldığı emperyalist güçlerle küçücük bir kara parçasında direnişi yenemediği için bütün bir halkı topyekün katletmeye çalışıyor’ diyen Demir, “Kuzeyden güneye artık Gazze’nin hiçbir noktasında bombalardan korunmak mümkün değil. Küçük çocukların, annelerin ve yaşayan ne varsa herşeyin bombalarla katledildiğini hepimiz görüyoruz. Bomba şarapnelleri bedenleri delip geçiyor, parçalıyor. Sokaklar ve mahalleler batı emperyalizminin bombalarıyla dümdüz ediliyor. Gazze’de çocuklar sadece şarapnellerle, kurşunlarla ve bombalarla katledilmiyor. Artık Gazze dünyada sağlık literatürüne girecek çocuk kalp krizlerinin en yoğun yaşandığı bir coğrafya. O kadar şiddetli ve sarsıcı bir bombardıman var ki küçücük yürekler bu stresi kaldıramıyor, kalp krizi geçiriyor. Değerli Gümüşhaneliler, soykırım karşısında harekete geçmek için neye inandığımızın bir önemi yok. Hangi partiyi, hangi stk’yı, hangi ideolojiyi savunuyor olursak olalım sadece insan olmak bizi Gazze için harekete geçirmeli. Gazze için hamasetin ötesinde düşünmeli ve hissetmeliyiz. İşte böyle yaptığımızda şu can yakıcı soruyla karşı karşıya kalıyoruz. İsrail bu cüreti nereden alıyor? Siyonizm çepeçevre İslam beldeleriyle sarılıyken gözümüzün içine bakarak bu cürümleri nasıl işliyor? Şöyle düşünelim arkadaşlar, çocuğumuzu boğazlayan bir katil bu işi gözümüzün içine bakarak yapıyor? Nasıl olurda durduramıyoruz?”dedi.

“Emperyalistler karşısında katledilmek için sıramızı bekleyemeyiz!”

‘Zalimi durdurmanın en öncelikli adımı ona destek olmaktan, yardım etmekten vazgeçmektir’ vurgusunu yapan Başkan Demir, “Zalimi şu veya bu şekilde destekliyorsak Filistin için ağıtlarımızın, İsrail’e ve ABD’ye kızgınlığımızın hiçbir anlamı yok. Maalesef işte bu çelişkiyi Türkiye 7 Ekim’den bu yana yaşamaya hem de gözlerimizin önünde yaşamaya devam ediyor. Önce ısrarla ve inatla reddedilen siyonistlerle ticaret meselesini kısıtlayan sonrada yasakladığını ilan eden siyasi irade siyonizmin can damarlarından birine hiç dokunmadı: Siyonist katliamcıların uçaklarına, tanklarına yakıt olan petrol sevkiyatı ne dün ne de bugün durmadı, durmuyor. Arkadaşlar lafımızı eğip bükmüyoruz. Kimseden korkmuyoruz, kimseden çekinmiyoruz. Mazlum Gazze’ye bomba yağdıran uçakların, tankların depolarındaki yakıtın en az %40’ı Azerbaycan petrolünden sağlanıyor. Peki bu petrolü kim satıyor? İzmit’te de yatırımı olan Petkim’in ve birçok yatırımın sahibi Azerbaycan devlet şirketi Socar. Bu şirkete Türkiye’de hiçbir yaptırım uygulanmadığı gibi üst düzey bürokratlar tarafından korunmaya, kollanmaya devam ediyor. Peki Socar’ın sattığı petrolü, Azerbaycan petrolünü kim taşıyor? Kıymetli Gümüşhaneliler, itibar suikasti yapmıyoruz, yalan söylemiyoruz. Her araştıran, hakikati arayan kişinin kolayca göreceği gibi bugün Azerbaycan petrolünü Akdenize indiren hat Bakü Tiflis Ceyhan boru hattı. Bu hattan taşınan petrolün en büyük alıcısı ise İsrail. Soruyoruz, siz kimin yanındasınız? Siyonist savaş makinesinin yakıtını sağlarken bir de Filistin hamaseti yapmaktan utanmıyor musunuz? Meydanlarda İsrail’e atıp tutan bakanlara, cumhurbaşkanına ve tüm iktidar ortaklarına soruyoruz? 7 Ekim’den bu yana kıyılan canlar, yok olan mahallelerde sorumluluğunuz yok mu? Dostlar açıkça ilan ediyoruz: Siyonistlerin ortağı onları sessizlikleriyle destekleyen herkestir. Başta satılmış Arap rejimleri olmak üzere ülkesinde hala ABD üsleri olan, hala İsrail’e bir toplu iğne bile gönderen her iktidar bu suçun açıkça ortağıdır, suçludur! Her duyarlı ve vicdanlı insan nerede yaşıyorsa işte bu ortaklığı durdurmakla, durduramıyorsa sessiz kalmamakla sorumludur. Biz de tarih önünde ve Rabbimiz katında sorumluyuz. Siyonizmi ve emperyalizmi beslemenin hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir çıkar, hiçbir ticari yada siyasi kazanım Gazze’de katledilen 5 yaşındaki bir çocuğun kanından daha kıymetli değil. Bunu bildiğimiz için bugün buradayız, tarih bizi de yazarken bu duruma sessiz kalmayanları da yazsın diye haykırıyoruz.Dostlar, Gazze katledilirken ölü numarası yapanlara da sıra gelecek. Zalim, mazlumların yalnızca birini ezerek durmayacak. Hepimizi ezmek isteyecek. Bugün rahat ve güvenli olmamızın tek nedeni bu imtihanda henüz sıranın bize gelmemiş olmasıdır. Kurbanlık koyunlar gibi emperyalistler karşısında katledilmek için sıramızı bekleyemeyiz!” ifadelerini kullandı.

‘İnanan ve vicdanlı insanlar olarak biliyoruz ki mahşeri hesaba katan, adaleti gözeten kaybetmez! Ya şehadetle ya da zaferle ama her türlü kazanç ile sonlanan bir sefere inanmıştır’ ifadelerine yer veren Akın Demir açıklamasına şöyle devam etti, “Emperyalistlere dur demeyen, siyonistleri beslemekten vazgeçmeyen herkese günün birinde hesap soracağız. İktidarın mensuplarının yakalarına yapışıp neden hala bu topraklardan İsrail’e petrol aktığını, neden hala siyonistleri koruyan Kürecik Radar Üssü’nün ve Nusayrat katliamının doğrudan faili ABD’nin üssü olan İncirlik Üssü’nün açık olduğunu soracağız. Nerede denk geliyorsak orada korkmadan, zihnimizde Gazzeli çocukların görüntüsüyle bu cesareti göstereceğiz. Kıymetli arkadaşlar, Gazzeli çocuklar bizim çocuklarımızdır. Gazze’de katledilen anne bizim annemizdir. Soykırımın mağduru herkes bizim öz kardeşlerimizdir. Vatanı, milleti ya da inancı farketmez! Biz mazlumun dini sorulmaz düsturuna inanıyoruz. Mazlumla kol kola olmayı izzet ve şeref addediyoruz. Değerli Gümüşhaneliler, Gazze için salonlar doldurup belgeseller hazırlayan, galalar tertip edip milyonlarca liralık harcama yapanlar bir kereliğine Türkiye’nin İsrail’e petrol sevkiyatını eleştirecek iradeyi gösteremedi. Bu iki yüzlü siyaseti ortaya çıkaran, buna sessiz kalamayan Filistinli öğrencileri ise birer suçlu gibi gözaltına aldılar şimdide sınır dışı etmeye çalışıyorlar. Filistin hamaseti satanlar Filistinli öğrencileri ülkeden atma derdindeler. Neden? Çünkü hakikatin şahitliğini yaptılar, zülfü yâre dokundular. Bu arkadaşlarımız hala gözaltında, hala sınırdışı tehdidiyle karşı karşıya. Buradan idarecilere sesleniyoruz: Eğer bu arkadaşlarımız sınır dışı edilirse Filistin meselesinde sizi kimsenin aklayamayacağı bir kara lekeyi daha alnınıza sürmüş olacaksınız! Vazgeçin! Karar verici konumda olan herkese sesleniyoruz: BOTAŞ çalışanlarına sesleniyoruz, BOTAŞ Genel Müdürüne sesleniyoruz, Botaş’ın patronu Varlık Fonu yöneticilerine sesleniyoruz, Bakanlara, Milletvekillerine sesleniyoruz, Varlık Fonu’nun bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığına ve Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Bakü Tiflis Ceyhan boru hattından bir damla dahi petrol İsrail’e ulaşmaya devam ederse vebali boynunuza olacak. Ast-üst ilişkisi sizi kurtaramayacak, bu sevkiyatın az yada çok parçası olduğunuz sürece soykırım suçunun da parçası olacaksınız! Bu kara lekeyi temizleyin, ahiretinizi kurtarın, tarihe adınızı siyonist ve emperyalistlerin ortağı olarak yazdırmayın. Tarihe adınızı Gazze’yi katleden ve yıkan soykırımcı savaş makinesinin destekçileri olarak yazdırmayın!

Dostlar, korkmayalım! Korku duvarlarını aşalım. Nice az toplulukların çokları dize getirdiğini bize Gazze’deki bir avuç direnişçi gösterdi. O halde sayıların bir önemi yok. Hakikatin önemi var. Sadece Gazze için değil dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin ezmeye çalıştığı her mazlum direnişin tohumlarıdır. Biz de bugün hakikati haykıralım, direnişin tohumları olduğumuzu unutmayalım.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberkelkit.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.