Evet, hayal ettiğin her şey Kelkit’te var, demektir.
Güllü Hatun Köprüsü’nün 30 metre yukarısına Kelkit Çayı’nın önüne suni set çekilmiş, suni gölet oluşturulmuş ve setten taşan sular şelale görüntüsü veriyor kayan yıldızlar gibi. Gölette küçük kayıklarla gezen gençleri ve yüzen ördekleri görürsünüz. Kimi gençlerinde oltasını atmış balık tutmaya çalıştığını görürsünüz. Göletin çevresinde yürüyüş ve bisiklet yolları yapılmış, kenarlarda kafeteryalar , dinlenme alanları yeşil alanlarla entegre edilmiş, organize sanayinin bitişiğine kadar tam bir eğlenme ve dinlenme yeri ve namı diyar millet bahçesi oluşturulmuş sanki.
Yukarıdaki projenin bir nebze küçüğü Küçük Cami’nin önünden akan Kelkit Çayı’nın diğer kolunda olduğunu görürsünüz.
Benimde yıllarca öğretmenlik yaptığım eski Çiftlik İlkokulu’nun yerine, Yeni Cami’nin mimarisini bozmayacak bir saat kulesi sizi karşılar. Dört bir yanına konulan saat size zamanın kıymetini bilin mesajını her saniye hatırlatır gibi. Etrafı yemyeşil. Ağaçlarla kaplanmış çocuk oyun alanları, kafeterya, lokanta, çay ocakları gece gündüz çalışıyor en önemlisi de belediye işletmesi olduğu için fiyatlar çok makul.
Eski hastane yolu güzergahında da aynı manzaraları görmek mümkün. Özellikle sokak lambaları gözü almayacak şekilde ayarlanmış, ışıl ışıl bir alternatif bir cadde oluşturulmuş.
Mahalle araları tertemiz , evlerin bahçeleri yemyeşil, yolların kenarına yere gömülü çöp konteynerleri yerleştirilmiş, sokak hayvanları için yapılmış korunma ve beslenme yerlerini görürsünüz. Her mahallede çocuk ve gençlik oyun alanlarını gördükçe sağlıklı nesil geliyor dersiniz.
Üniversite öğrencilerine yönelik barınma ve beslenmeye yönelik çalışmaları eksiksiz görürsünüz ayrıca iki kat dua eden insanları görünce bir Kelkitli olarak mütevazi olarak adam görevimiz der tebessüm edersiniz.
Artık Kelkit dışından bir misafiriniz geldiğinde kara kara düşünmezsiniz nereye götüreceğim diye. Çünkü bu seferde nereye götürsem seçeneklerini zorlarsınız.
Seyir tepesi, Satala Antik kent, alabalık tesisleri, Geremez Çim kayağı tesisleri, İstanbul Parkı, Çilhoroz, Pekün Dağı ,Belin Düzü’ne mi yoksa soğuk sular diyarı yayla evlerinde ağırlasam misafirlerimi diye ecel terleri dökersiniz.
Sabahın beşinde işe giden gençleri görürsünüz. İşsizliğin sıfır olduğu ….
Okulların, camilerin dolup taştığı, suç oranının eksilerde olduğu ….
Büyüğüne saygı, küçüğüne sevgi gösteren….
Bu güzide memlekette kim yaşamaz ki.
Çarşı pazar tertemiz. Kimse yerlere tükürmüyor. Çünkü anında ikaz eden bilinçli bir halk vardır karşınızda.
Sağlıklı hayat, temiz hava, yeşil çevre, temiz su, her alanda yaşlısının bile yaptığı egzersiz alanları olunca, hasta sayısı da tabi ki yarı yarıya düşer. Bu durum sağlık Bakanlığı'nın da dikkatini çeker ve Kelkit’e bir heyet gönderir. Tabi teşekkür belgesiyle birlikte.
Bende hayal ediyor ve Kelkit’te yaşıyorum…..
Ya siz…….